
Gözlerimin Önünde: Nasip ve Nuri İyemlerin Bireysel Üsluplarıyla Ortak Sanat Yolculuğu ve Toplumsal Dönüşümü
Sanatın gücü, bireyleri ve toplumu birbirine bağlayan köprüler kurar. Bu bağlamda, Nasip ve Nuri İyem çiftinin ortak sergileri ve üretim süreçleri, bugün de yankılarını sürdüren önemli bir dönemeç olarak karşımıza çıkıyor. 2004 yılında gerçekleşen son ortak sergilerinin üzerinden yıllar geçerken, iki sanatçının eserleri, bireysel üslupları ve ortak duyarlılıklarıyla Türkiye’nin çağdaş sanat tarihine damga vurdu. Bu makalede, Nasip İyem’in seramik ve pişmiş toprak eserleri ile Nuri İyem’in resimleri arasındaki etkileşimi, aile fotoğraflarının bu bağlamdaki işlevini ve serginin kent yaşamına kattığı katma değeri derinlemesine inceliyoruz.
Giriş olarak sergilerin fuaye atmosferinden başlayarak açıklayalım: Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı ile EVİN iş birliğiyle Tayyare Kültür Merkezi’nde açılan sergi, Anadolu’nun zengin kültürel birikimini yeni bir bakışla sunuyor. Her iki sanatçının da yaşamları, üretimlerini anlamak için birbirine bağlar kuruyor. Bu bağlamda, Nasip İyem’in seramik ve pişmiş toprak teknikleriyle elde ettiği dokular, Nuri İyem’in resimlerinde görülen renk ve kompozisyon diliyle karşılaşır. Eserlerin bir araya gelişi, sadece estetik bir buluş değil, aynı zamanda toplumsal gerçekliğe ayna tutan bir düşünce bütünlüğüdür.
Küratörlük ve serginin yapısı üzerinde durursak, serginin küratörlüğünü Yasemin Bay üstlenmiştir. Bu yön, ziyaretçilere iki sanatçının üretim süreçlerini karşılaştırmalı bir çerçevede sunar. Nasip İyem’in seramikleri, toprakla kurulan fiziksel taşınabilirlik ve dokunuşun sıcaklığını hissettirir. Bu eserler, yüzeylerinde oluşan çatlaklar, pürüzler ve mat ışık oyunlarıyla seyirciye dokunuşun fiziksel olduğunu hatırlatır. Öte yandan Nuri İyem’in tabloları, duyguların, anıların ve sosyal gerçekliğin geniş bir palet üzerinde can buluşunu temsil eder. Renklerin incelikli kullanımı, kompozisyonun dengesi ve figürlerin yüz ifadelerindeki duygusal yoğunluk, izleyiciye derin bir düşünsel yolculuk sunar.
Birlikte üretimin anlamı üzerine değerlendirme yaparken, çiftin yaşamlarına ışık tutan aile fotoğrafları da serginin temel unsurları arasındadır. Bu fotoğraflar, iki sanatçının üretken süreçlerine tanıklık ederken, kişisel tarih ile sanatsal üretim arasındaki karşılıklı etkileşimi gösterir. Türkiye’nin önemli özel koleksiyonlarından eserler de serginin zenginliğini artırır ve izleyicilere tarihsel bağlam içinde bir sanat yolculuğu sunar. Bu etkileşim, toplumsal hafızanın nasıl yeniden üretildiğini anlamak için paha biçilemez bir kaynaktır.
Açılış konuşması ve kentle bağ Kentin yöneticileri ve kültürel aktörlerinin katılımıyla gerçekleştirilen açılış, serginin toplumsal bağını güçlendirir. Mehmet Yıldız gibi üst düzey yöneticilerin sözleri, serginin sadece sanatçıların materyal üretimini değil, kent dokusundaki estetik ve etik değerleri de güçlendirdiğini vurgular. “Sanatçılarımızın eserlerinde sadece estetik değil, insanın kendine ayna tutan bir hakikat arayışı da vardır. Bu sergiyi kentimize kazandırmaktan mutluluk duyuyoruz” diye ifade eden açıklama, serginin kamu ile olan güven ve dayanışma bağlarını pekiştirir.
Program ve ziyaret süresi hakkında bilgi verirken, serginin 30 Kasım 2025 tarihine kadar ziyarete açık olması, ziyaretçilere uzun bir süre boyunca ein gaspı sağlar. Bu uzatılmış süreci, ziyaretçilerin iki sanatçının üretimlerini daha iyi inceleme ve anlamaya olanak tanır. Ayrıca, serginin mekânı olan Tayyare Kültür Merkezi, serginin içeriğini mekanla uyumlu bir şekilde yansıtarak, Anadolu’nun kültürel birikimini vurgular.
Sanatçıların mirası ve gelecek nesillere etkisi konusu, serginin en önemli boyutlarından biridir. Nasip ve Nuri İyem, kendi alanlarında Türk sanatına yön veren iki öncü olarak kabul edilir. Bireysel üslupların zenginliğini ve ortak duyarlılıkları bir araya getiren bu sergi, gelecek kuşaklara şu mesajı iletir: güven, sadelik ve samimiyet ile sanat üretmek, toplumun kendine bakışını dönüştürür. Ziyaretçiler, eserlere bakarken yalnızca estetik değerleri değil, sanatçıların yaşamlarına dair derin ipuçlarını da keşfederler. Bu yönüyle Gözlerimin Önünde sergisi, sanat tarihi içinde kalıcı bir referans noktası olarak konumlanır.
Sonuç olarak, Nasip ve Nuri İyem çiftinin üretim süreçlerinin sergilenmesi, yalnızca iki sanatçının yeteneklerini gözler önüne sermekle kalmaz; aynı zamanda toplumsal hafızanın, aile dinamiklerinin ve bireysel inançların bir araya geldiği zengin bir görsel anlatı sunar. Bu sergi, gezginler ve sanat meraklıları için sadece bir sanat ziyareti değil, bir kültürel deneyim olarak öne çıkar. İki sanatçının eserleri arasındaki diyalog, izleyiciye insan hikâyelerini, bir kuşağın üretken ruhunu ve Anadolu’nun güncel sanatsal dilini aynı sayfada buluşturan güçlü bir anlatı sunar. Sergi sayesinde, kentin kültürel kimliği ve uluslararası sanat dünyasındaki kırılganlıklar üzerine düşünceler derinleşir. Bu bağlamda, ziyaretçiler bu heyecan verici yolculuğu kaçırmamalı ve Tayyare Kültür Merkezinin kapısında, geçmişin ışığında gelecek için yeni anlamlar aramalıdır.
İlk yorum yapan olun