Medikal maske filtrelerini yerlileştirme mevzusunda TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Malzeme Enstitüsü ile İstanbul Teknik Üniversitesi Ulusal Membran Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (İTÜ MEM-TEK) eş zamanlı yürütülen 2 Ar-Ge projesi başarıyla sonuçlandı.
Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle maske üreticileri araç-gereç tedarikinde aksaklıklar yaşarken, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bu ihtiyacın karşılanmasına yönelik çalışmalara hız verdi. Bu kapsamda yüksek koruyuculuk sağlayan ustalaşmış maske filtrelerinin yerlileştirilmesi için Ar-Ge çalışmaları önceliklendirildi.
Söz mevzusu projelere ait açıklamalarda bulunan Bakan Mustafa Varank, ihtiyacı görür görmez harekete geçtiklerini söyledi.
Filtreleri yerlileştirecek ekiple maske üreticilerini bir araya getirdiklerini söyleyen Varank, oldukça kısa müddette sonuç alınarak seri üretime geçişte önemli mesafe alındığını belirtti. Bakan Varank, şu ifadeleri kullandı: “Koronavirüs salgınıyla mücadelede esenlik ekipmanlarının temini ve arz sürekliğinin sağlanması en temel gayemiz oldu. Bu doğrultuda dezenfektan, kolonya, maske ve yerli teneffüs cihazı benzer biçimde temel malzemelerin piyasa talebini karşılaması için hemen aksiyon aldık. N95 ve N99 olarak adlandırılan yüksek koruyucu maskelerin filtrelerinin yerli üretimi için TÜBİTAK MAM Malzeme Enstitüsünü görevlendirdik. Bu filtreleri daha önce Almanya ve Fransa’dan ithal ediyorduk. Kilogram fiyatı 14 avrodan 50 avroya kadar yükseldi. Ancak salgının iyice yayılmasıyla beraber her iki ülke de bu filtrelerin yurt dışına satışını yasakladı. TÜBİTAK’taki ekibimiz, 1 ay benzer biçimde kısa sürede nanofiber esaslı filtreleri üretti. Test süreçleri başarıyla yürütülüyor. Bir diğer emek harcama da İstanbul Teknik Üniversitesi MEM-TEK bünyesinde devam ediyor. 10 sene önce devlet desteği ile kurulan bu Merkezde geliştirilen teknolojilerin neredeyse tamamı Bakanlığımız tarafından finanse ediliyor. Buradaki araştırma ekibinin geliştirdiği N95 filtreleri testleri geçmiş durumda.”
TESTLERİN ARDINDAN SERİ ÜRETİM ÇOK YAKIN
Varank, testlerin peşinden seri üretime geçileceğini belirterek, filtreleri kullanacak maske üreticilerine, hem teknoloji transferi bununla beraber altyapının kurulması konusunda danışmanlık verileceğini dile getirdi.
Yatırım sürecinde firmaların, Bakanlığın KOSGEB ve kalkınma ajansları desteklerinden de yararlanabileceğine dikkati çeken Varank, şöyle devam etti: “Üretim hatlarının faaliyete geçmesiyle beraber bu alandaki dışa bağımlılık tamamen ortadan kalkmış olacak. En az dört şirketin seri üretim yeteneği kazanmasını bekliyoruz. Yıllardır Ar-Ge’ye, teknolojiye ve bilime yaptığımız yatırımlar, kısa müddette kazandığımız bu başarıda temel görevi oynadı. Hızlı bir koordinasyonla, tüm tarafları bir araya getirdik, netice odaklı hareket ettik ve araştırmacılarımızın özverisi yardımıyla de istediğimize ulaştık. Milli Teknoloji Hamlesini, sağlık alanında da hızla yapmaya devam ediyoruz. Sağlık çalışanlarımızın gücüne güç katmak için var gücümüzle çalışıyor, ürün tedariki konusunda kapasitemizi daha da ileriye taşıyoruz.”
“YERLİ MASKE FİLTRELERİ MEVCUT ÜRÜNLERE KIYASLA AVANTAJLI”
TÜBİTAK MAM Malzeme Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Metin Usta da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının talebi üstüne N95, N99 tipi maskelerin filtrelerine yönelik çalışmalara başladıklarını söyledi.
Usta, nanofiber filtrelerin üretim ve testlerinin enstitü bünyesindeki laboratuvarlarda gerçekleştirildiğini ve alakalı Avrupa standartlarına göre sızdırma ve teneffüs direnci testlerinin yapılmasında da MFA Mask firmasından destek aldıklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı: “N95 ve N99 sınıfı maske filtrelerinin üretiminde kullandığımız elektrospin nanofiber teknolojisiyle, muadillerine göre daha ince ve hafif bir malzemeyle yüksek sızdırmazlık ve düşük teneffüs direncine sahip maske filtrelerini laboratuvar ölçeğinde üretmeyi başardık. Bu maskeler, pazardaki mevcut ticari ürünlere kıyasla sağlamış olduğu yüksek koruyuculuk ve kullanım rahatlığı açısından önemli avantajlar sunuyor.”
YERLİ FİLTREDE GÜNLÜK 150 BİN KAPASİTE HEDEFİ
Solunum direnciyle alakalı Avrupa standardının belirlediği son kriterin sağlanmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini aktaran Usta, bunların tamamlanmasından sonraki aşamada TÜBİTAK MAM tarafınca pilot ölçekte üretilecek nanofiber filtrelerin MFA Mask firması tarafından maskelere entegrasyonunun gerçekleştirileceğini bildirdi.
Usta, entegrasyon hemen sonra uygunluk testlerinin tekrar yapılacağını belirterek, testlerin başarıyla sonuçlanmasının arkasından seri üretime geçilmesi için MFA Mask firmasına lüzumlu teknik desteğin sağlanacağını, bunlar için de gerekli altyapı maliyetinin belirlenmesi mevzusunda eş zamanlı olarak çalışıldığını anlattı.
Türkiye’nin bu alandaki ihtiyacını karşılayabilmek için şirket tarafından günlük en az 150 bin maske üretiminin hedeflendiğini söyleyen Usta, “Küresel Kovid-19 salgını sebebiyle tedarikte sıkıntı yaşanmış olan N95 ve N99 maske filtrelerinde yerli üretim mecburiyet haline geldi. Yürüttüğümüz proje sonucunda, nanofiber esaslı filtre üretim teknolojisi kazanılmış oldu.” değerlendirmesinde bulundu.
SALGIN NEDENİYLE ÇALIŞMALARA HIZ VERİLDİ
İTÜ MEM-TEK Müdürü Prof. Dr. İsmail Koyuncu da son dönemde yerli maske üretiminin daha da ehemmiyet kazandığını vurgulayarak, birkaç yıl önce başlattıkları N95-N99 tipi maskelerin filtrelerinin geliştirilmesi konusundaki Ar-Ge projelerine Kovid-19 salgını nedeniyle hız verdiklerini anlattı.
Koyuncu, mart ayının ilk haftasından itibaren, testleri akredite laboratuvarlarda yapılma ve internasyonal standartlara uygun yüzde 100 yerlilikte N95 maske filtre malzemelerinin geliştirdiklerini belirterek, üretimin ancak laboratuvarda değil, pilot ve gerçek ölçekli tesiste de gerçekleştirildiğinin bilgisini verdi.
Projelerinin İTÜ Arı Teknokent ve TÜBİTAK tarafınca desteklendiğini ifade eden Koyuncu, “Proje kapsamında en önce nanofiber üretim teknolojisini geliştirdik ve N95/FFP2-FFP3 seçimi maske filtrelerini üretmeye başladık. Sadece maske filtresi değil, bu tarz şeyleri üretecek makinede de kendimize özgün bir tasavvur geliştirdik, patent başvurularımızı yapma aşamasındayız.” dedi.
Koyuncu, maske filtresi tedarik sorununun önüne geçmek ve Türkiye’de maske üretimini sürdürmek adına geliştirdikleri filtrelerin seri üretimine de başladıklarını vurgulayarak, bu konuda endüstriyel ölçekli üretim yapabilen sayılı ekiplerden birisi olmanın gururunu yaşadıklarını dile getirdi.
Günlük 10-20 bin arasında N95/FFP2-FFP3 özelliklerine sahip maske filtresi üretecek altyapılarının olduğunu dile getiren Koyuncu, bu rakamı bütün maske üreticisi firmaların da ihtiyacını karşılayacak şekilde günlük 500 bine çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.
N95/N99 MASKE ÜRETİCİLERİYLE TOPLANTI YAPILDI
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı önderliğinde ülkedeki bütün N95/N99 maske üreticileriyle toplantı yaptıklarını ifade eden Koyuncu, şöyleki konuştu: “Bu teknolojiyi katılımcı maske üreticilerinin altyapılarına kazandırabileceğimizi belirttik. Birçok maske üreticisi firmaya üretim altyapısını kazandırmak üzere çalışmalarımızı başlattık, en geç bir ay arasında tamamlanacak ve maske üreticisi firmaların N95 maske filtresi mevzusunda yurt dışına bağımlılığı kalmayacak. Bu konuda gece gündüz demeden, ülkemizin bu zor zamanları atlatabilmesi için ekibimle birlikte elimizden geleni yapıyoruz.”
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.