Muğla’da Zurnazen Festivali: Kültür, Müzik ve Toplumsal Dayanışmanın Büyüleyici Buluşması
Muğla kentinin kalbinde düzenlenen 10. Uluslararası Zurnazen Festivali, zurnanın büyülü sesleriyle kültürel mirası gün yüzüne çıkaran, yerel ile küresel sesleri bir araya getiren ve müzikseverleri unutulmaz bir deneyime çağıran özel bir organizasyon olarak öne çıktı. Bu yıl 10’uncu kez sahne aldığı festivalde 13 ünlü zurna virtüözü sahne alarak dinleyicilere eşsiz bir konser deneyimi sundu. Festival kapsamında Alaattin Boncuk, Ali Bedel, Allahverdi Barin, Buğra Kutbay, Dzeljo Destanovski, Eyüp Girgin, Göksel Güçlü, Hasan Kavallı, Memik Avcı, Naci Peri, Petar Yuliev Alyoshev, Yenel Satıcı ve Yunus Emre gibi ustalarla birlikte festival coşkusu zirve yaptı. Bu başarı, Muğla’nın kültür ve sanatını uluslararası arenada yeni bir dinamizme taşıdı.
Festivalin en çarpıcı taraflarından biri de Türkiye’nin dört bir yanından ve sınır ötesinden gelen sanatçıların buluşmasıydı. Zurna ustalarının virtuoziteyle sergilediği performanslar, katılımcılara zengin bir müzikal deneyim sunarken, aynı zamanda yerel sanatçılara olan destek ve dayanışma duygusunu pekiştirdi. Uğur Önür ve Sümer Ezgü gibi sevilen isimlerin sahne alması, programın çeşitliliğini ve derinliğini artırdı; solo zeybek figürleri, söyleşiler ve konserler iki gün boyunca Muğla’yı müziğin merkezi haline getirdi.
Vatandaşlardan Zurnazen Festivali’ne Yoğun İlgi başlığı altında toplanan paydaşların ifadeleri, festivalin toplumsal katılım açısından da ne kadar güçlü olduğunun göstergesiydi. Melek Kamilova, “İlk defa katıldığım için çok heyecanlandım ve atmosferi çok beğendim, çok teşekkür ederiz böyle bir festival için.” derken, Tuğba Baygar da şu sözlerle heyecanını paylaştı: “Her zamanki gibi Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin şahane bir organizasyonundayız. Havanın güzel olması da festivali daha keyifli hale getiriyor. Özellikle Cumhuriyet’imizin 102. yılını kutladığımız bugün de böyle bir festivale katılmak çok güzel, teşekkür ederiz.”
Bu özel etkinlik, yalnızca müziğin değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunması ve yeni kuşaklara aktarılması yönündeki kararlılığı da simgeliyor. Zurnanın geleneksel ve modern anlatımlarla birleştiği sahneler, ziyaretçilere sadece dinlemekle kalmayıp, zurnanın teknik inceliklerini, nefes kullanımı, parmak pozisyonları ve ritimlerin keşfedildiği bir öğrenim deneyimi sunuyor. Bu yönüyle festival, müzik eğitimine ve sanatsal üretime katkı sağlayan bir ekosistemi oluşturarak bölgesel kalkınmaya da destek oluyor.
Etkinliğin organizasyonel başarısı, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve yerel iş birliklerinin güçlü sinerjisiyle mümkün oldu. Festival süresince güvenlik, ulaşım düzenlemeleri, yiyecek-içecek hizmetleri ve sahne arkasındaki teknik operasyonlar titizlikle yürütüldü. Böylece ziyaretçiler, sanatsal odaklı bir deneyimi sorunsuz ve keyifli bir şekilde yaşayabildi. Ayrıca yerel halkın, öğrencilerin ve ziyaretçilerin katılımı, festivalin toplumsal dokuyu güçlendiren yönünü pekiştirdi. Bu anlamda festival, sadece bir müzik etkinliği değil, toplumsal dayanışma ve kültürel zenginliğin somut bir ifadesi olarak karşımıza çıkıyor.
Gelecek yıl için planlar şimdiden şekilleniyor. Programın daha da çeşitlendirilmesi, uluslararası katılımın artırılması ve genç yeteneklerin sahne deneyimini ileriye taşıyacak atölye ve söyleşilerin genişletilmesi hedefleniyor. Zurnaeviğin büyüleyici sesiyle yeni nesillere ilham vermeyi amaçlayan bu festival, küresel müzik sahnesinde Türkiye’nin söz sahibi bir aktör olarak konumunu güçlendirmeye devam edecek ve Muğla’nın kültür mozaiğini dünya ile daha derin bağlarla buluşturacak.

İlk yorum yapan olun