Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Covid-19’un erken aşamada tespit edilmesine yönelik PCR yöntemine alternatif yenilikçi bir kitin geliştirildiğine dikkati çekerek, bu kit ile hastalık belirtileri ortaya çıkmadan önce 30 dakikada sonuç alınmasının amaçlandığını ifade etti. Prototipin haziran ayında tamamlanmasının hedeflendiğini anlatan Varank, “Tanıda güçlüyüz, şimdi öncü olma vaktidir.” ifadesini kullandı.
Covid-19 ile mücadelede ilaç alanında; hem kimyasala hem de biyo-teknolojiye odaklanan 9 farklı projenin olduğunu kaydeden Varank, “Haziran ayında, ilaç projelerinden birinde yerli kaynaklarla sentez alanında önemli bir müjdemiz olacak. Tüm bu çabalarda, gençlerin enerjisinden de faydalanıyoruz.” dedi.
Bakan Varank, ülkemizin tanı kiti ve tanı sistemlerine ilişkin kabiliyetlerinin paylaşıldığı, Covid-19 Türkiye Platformunun düzenlediği Türkiye’nin Tanı Gücü Sanal Konferansı’na katıldı. Hızlı, hassas ve yüksek duyarlılıkta yenilikçi teknolojiyle üretilecek kitler, taşınabilir laboratuvar, hibrid ve termal kameralar, mikro akışkan çip yöntemi ve yapay zeka tabanlı uygulamalar gibi başlıkların ele alındığı konferansta konuşan Bakan Varank, şunları kaydetti:
SEFERBERLİK RUHU: (Covid-19 ile mücadele) 2020 yılına girerken, sanırım kimsenin aklına böylesine bir manzara ile karşı karşıya kalacağımız gelmezdi. Tüm dünyayı aynı anda etkileyen, gelişmiş ya da yoksul ülke ayrımı yapmayan bir felaketi yaşıyoruz. Hastalanmasak dahi; virüsün ekonomik, sosyal ve psikolojik etkilerine maruz kalıyoruz. Böylesine sıkıntılı bir ortamda, ülkece başarılı bir sınav verdiğimize inanıyoruz. Bakanlık olarak, sanayi ve teknoloji ekosisteminde seferberlik ruhunu harekete geçirmeye odaklandık.
COVID-19 İLE MÜCADELE: COVID-19 ile mücadelede bilim ve teknoloji temelli bir yaklaşımı takip ediyoruz. TÜBİTAK ve enstitüleri gece gündüz demeksizin çalışıyor. Çok dinamik, heyecanlı ve sonuç-odaklı çalışan bir ekibimiz var. Aşı ve ilaç geliştirme alanındaki çalışmalarımıza, virüs daha ülkemiz sınırlarına girmeden önce başlamıştık.
AŞI ÇALIŞMALARI: Ülkemizin en yetkin akademisyenleriyle bir araya geldik, yol haritamızı birlikte çizdik. Bugün geldiğimiz noktada 17 projemiz başarıyla devam ediyor. Bunların içinde 8 aşı projemiz var; yıl sonunda klinik öncesi süreçlerin tamamlanmasını öngörüyoruz. Bununla birlikte; bazı aşı projelerinde daha erken sonuçlar da elde edebiliriz. Projelerden birinde hayvan deneyleri aşamasındayız; diğer iki projede de yakın zamanda bu deneyleri başlatacağız.
İLAÇ PROJELERİ: İlaç alanında; hem kimyasala hem de biyo-teknolojiye odaklanan 9 farklı projemiz var. Haziran ayında, ilaç projelerinden birinde yerli kaynaklarla sentez alanında önemli bir müjdemiz olacak. Bu çabalarda, gençlerin enerjisinden de faydalanıyoruz.
HASTALIĞIN TIBBİ TANISI: Aşı ve ilaç kadar önemli olan bir diğer konu da, hastalığın tıbbi tanısındaki gelişmişlik düzeyi. Konferansın adını özellikle Tanı Gücü olarak koyduk, çünkü ülkemizde bu alanda gelişmiş bir kapasite var. Özel sektör bugüne kadar, sağlık teknolojileri alanında birçok yenilikçi ürün geliştirdi. Bu ürünleri sadece geliştirmekle de kalmadı, aynı zamanda ihracatını da gerçekleştiriyor. Tabi ki özel sektörün Ar-Ge ve yenilik alanında cesaretle hareket etmesinde TÜBİTAK desteklerinin büyük rolü var.
TÜBİTAK DESTEKLERİ: Tıbbi tanı kitleri, biyoteknolojik ilaçlar, yoğun bakım cihazları, teşhis ve tanıya odaklanan bilişim uygulamaları gibi pek çok inovatif ürünün ilk adımları TÜBİTAK destekleriyle atılmış. Klinik öncesi araştırmalar için son 5 yılda yaklaşık 3 bin projeye 2,3 milyar liralık kaynak aktardık. Yine aynı dönemde; tanı kitleri dâhil tıbbi cihazlar alanında 402 milyon liralık 516 projeyi destekledik.
TIBBİ TANI KİTLERİ: Tıbbi tanı kitleri bu sürece katkı sağlayan önemli teknolojilerden birisi. Tanıda ne kadar iyiyseniz, tedavide de etkinliğiniz o derece artıyor. Buradan hareketle; TÜBİTAK’ın mevcut desteklerine ek olarak COVID-19 özelinde hızlı bir çağrıya çıktık ve KOBİ’lerden ürün odaklı projelerini talep ettik. 1 haftalık süreçte 446 başvuru aldık. Karşılaştığımız bu ilgi, KOBİ’lerimizin gücünü bize tekrar gösterdi. Değerlendirme sürecinin ardından; yoğun bakım cihazları, tanı kitleri, erken teşhis ve takip aşamaları için ileri çözümler ve akıllı sağlık gibi alanlarda 35 projeyi destekleme kararı aldık. Tanı alanında da, bu çağrı kapsamında 10 projeyi destekliyoruz.
TANIDA GÜÇLÜYÜZ: COVID-19’un erken aşamada tespit edilmesine yönelik PCR yöntemine alternatif yenilikçi bir kit geliştiriliyor. Bu kit ile COVID-19’un kuluçka döneminde, hastalık belirtileri ortaya çıkmadan önce 30 dakikada sonuç alınması hedefleniyor. Biyokimyasal reaksiyonlar yerine, virüsün ağırlıklarının tartılmasına dayalı nanomekanik bir sistem içeriyor. Henüz dünyada benzeri olmayan bu yenilikçi yaklaşımı ilk kez burada dinleyeceğiz. Prototipin Haziran ayında tamamlanması planlanıyor. Dolayısıyla bu projede dünyaya örnek olabilecek bir kit geliştiriliyor. ‘Tanıda güçlüyüz, şimdi öncü olma vaktidir’ diyoruz.
İKİ YENİ ÇAĞRI: Firmalarımızı ve ekosistem paydaşlarımızı yakından ilgilendiren iki yeni çağrıyı daha buradan müjdelemek istiyorum. Bunlardan ilki, Siparişe Dayalı Ar-Ge Projeleri için KOBİ Destekleme Çağrısı. Burada KOBİ ölçeğinde en az 1 tedarikçi kuruluş ve bir Müşteri Kuruluşun (büyük şirket olabilir) ortak başvuru yapmasını bekliyoruz. Konu ve sektör sınırlamamız bulunmuyor. KOBİ’ler Ar-Ge çalışmalarına göre ürünü geliştirirken; Müşteri Kuruluş da Ar-Ge projesinin hedeflendiği şekilde yürütülmesine destek olacak. Böylece; bilgi paylaşılacak, yayılacak ve hızla ürüne dönüşecek. Ar-Ge’yi odağına alan projelerde, birlikte geliştirme mekanizması hız kazanacak.
PATENTLİ TEKNOLOJİLERİN SANAYİYE AKTARILMASI: İkinci çağrımız, Patent Tabanlı Teknoloji Transferini Desteklemeye yönelik. Biliyorsunuz; üniversitelerde, araştırma altyapılarında ve teknopark şirketlerinde geliştirilen patentli teknolojiler var. Çağrımız, patentli teknolojilerin sanayiye aktarılmasını hedefliyor. Teknoloji üreten kuruluşlarla müşterileri arasındaki etkileşimler artacak; hizmet alımları desteklenecek. Ulusal veya uluslararası patentlerle korunan teknolojilerin, lisanslama veya devir yoluyla ekonomik değer oluşturması sağlanacak. Her iki çağrıya da başvuruları yarın almaya başlayacağız.
TÜBİTAK İLE DMO ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİ PROTOKOLÜ: TÜBİTAK ve Devlet Malzeme Ofisi arasında bir işbirliği protokolü imzalandı. TEYDEP Ar-Ge teşviklerinden faydalanarak bir ürün geliştirdiyseniz; bu ürün doğrudan DMO’nun Tekno Katolog Platformuna dâhil edilecek. Böylece ürününüzü rahatlıkla kamuya satabilecek hale geleceksiniz.Tek seferde 500 bin liraya kadar sipariş alabileceğiniz bu sistemde ödemeleriniz de 10 gün içerisinde yapılacak. TÜBİTAK’tan aldığınız Ar-Ge desteği, size kamuya mal satmanın ve işinizi ölçeklendirmenin de kapılarını açacak.
TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, konferanstaki konuşmasında, Türkiye Covid-19 Platformu kapsamında aşı ve ilaçla ilgili çalışmaların önceki toplantılarda paylaşıldığını anımsatarak, “Şu an 17 projeyle başarılı bir şekilde ilerliyoruz. Aşı ve ilacın yanında teşhis koyma sürecinde Türkiye’nin çok kuvvetli bir şekilde, yurt dışına da ihraç potansiyelinin bulunduğu, tanı sistemleri özelinde sanal konferansın yapılması talep edilmişti. Geçen sürede 10 firmamız tanı sistemleri üzerine yeni projelerini gerçekleştirmek üzere bizden destek aldılar.” diye konuştu.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.